12 November 2025 - Wednesday

Kimse “Ben Olmasam Bu Şehir Çöker” Tripine Girmesin.

Kimse “Ben Olmasam Bu Şehir Çöker” Tripine Girmesin.

Yazar - Murat YONAT
Okuma Süresi: 3 dk.
Murat YONAT

Murat YONAT

yonat01@hotmail.com - 05425623387
Takip EtGoogle News

Adana öyle bir yerdir ki, güneşi bile her sabah kendi kendine doğar; kimsenin moraline, suratına, kahvesine bakmaz. Burada hayat hızlı akar, sıcak yakar, sokaklar kaynar. Yani kimsenin kimseye tahammülü sonsuz değildir; dolayısıyla, kimse kendini “olmazsa olmaz” sanmasın.

Bak şimdi...

Dün kebapçının ustası bana dedi ki:

“Abi, ben olmasam burası yürür mü?”

Bugün aynı kebapçının önünden geçiyorum; usta yok. Ama duman yerinde, kebaplar hâlâ duman duman. Hatta yeni usta şişleri öyle bir çeviriyor ki, et sevinçten ‘cızz’ ediyor.

Demek ki Adana’da duman bile kimseye muhtaç değilmiş.

Bir de şu “Benimle eğlenmeden Adana eğlenemez” tayfası var.

Kardeşim, sen olmasan da o davul yine çalar, zurna yine öter, halay yine başlar.

Adana’nın eğlencesi kimsenin ruh hâline göre şekil almaz. Saydam Caddesinde bir düğün konvoyu durur, öbür sokakta yenisi başlar. Sen olmasan da Adana sabahı başka bir delinin neşesiyle karşılar.

Diyeceğim o ki, Hiçbir şehir, hiçbir kurum, hiçbir topluluk tek bir kişiye bağlı değildir. Tarih bunun örnekleriyle dolu. En parlak liderler gitmiş, en güçlü isimler unutulmuş ama hayat akmaya devam etmiş. Çünkü sistemler, insanlar üzerinden değil, değerler ve emekler üzerinden ayakta kalır.

Elbette herkesin katkısı kıymetli. Ama katkıyı kıymetli yapan, “vazgeçilmezlik” değil, birlikte üretme duygusudur. Bir şehir, bir ekip, bir aile, tek bir kişinin değil, herkesin emeğiyle yaşar. Kimse olmazsa şehir çökmez; ama kimse kendini fazla büyütürse, işte o zaman dengeler bozulur.

Kendini “olmazsa olmaz” gören insan, aslında sistemin zayıflığını değil, kendi egosunun büyüklüğünü gösterir. Oysa gerçekten güçlü insanlar sessizdir; yaptıklarıyla fark edilirler, sözleriyle değil.

Bu yüzden, kimse “ben olmasam bu şehir çöker” tripine girmesin. Çünkü şehirler, insanlar giderken bile yaşamaya devam eder. Asıl mesele, giderken ardında nasıl bir iz bıraktığındır.

O yüzden kimse “ben olmasam bu şehir çöker” tripine girmesin.

Adana kimseye kalmaz, ama herkes Adana’dan biraz alır gider.

Biraz dumanı, biraz sıcağı, biraz da “boşver be gardaş” haliyle…

#
Yorumlar (0)