Söylemez: Kadına Şiddete Karşı Mücadeleyi Devlet Politikası Haline Getirdik

AK Parti Adana İl Kadın Kolları Başkanı Hacer Söylemez, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelenin uzun yıllardır kararlılıkla yürütülen bir devlet politikası olduğunu söyledi. Söylemez’in mesajında dikkat çeken nokta, mücadelenin yalnızca yasalarla sınırlı kalmadığı; sahada, kurumlarda, teknolojide ve toplumsal bilinçte ilerleyen çok yönlü bir süreç olarak ele alındığıydı. Bir yandan 6284 sayılı kanunun sağladığı koruyucu önlemlere değinirken, diğer yandan KADES, ŞÖNİM’ler, kadın konukevleri ve erken uyarı sistemleriyle genişleyen yapının altını çizdi. Söylemez’in vurguladığı yeni Ulusal Eylem Planı da, dijital şiddetten risk analizlerine kadar birçok başlıkta daha etkin bir dönemi işaret ediyor.

6284 Sayılı Kanunun Süreçteki Belirleyici Rolü

Söylemez, açıklamasında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun Türkiye için bir dönüm noktası olduğuna özellikle dikkat çekti. Kanunun uygulanabilirliği ve hızlı müdahale mekanizmaları sayesinde kadınların korunmasında önemli mesafeler alındığını belirtti. Avrupa’da koruma kararlarının bazen haftalarca beklediğini hatırlatarak, Türkiye’de bu süreçlerin çok daha hızlı ilerlediğini söyledi. Uzaklaştırma kararları, elektronik kelepçe uygulamaları, barınma ve psikososyal destek hizmetlerinin anında devreye alınması, Söylemez’e göre sistemin pratik ve sonuç odaklı işlediğinin göstergesi. Bu nedenle 6284 sayılı kanun, hem bir yasal çerçeve hem de şiddetle mücadelede güven veren bir temel hâline gelmiş durumda.

Sahada Etkin Müdahale: KADES ve Destek Mekanizmaları

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin yalnızca kâğıt üzerinde değil, sahada verildiğini söyleyen Söylemez, KADES uygulamasının başarısına ayrı bir yer ayırdı. Bugüne kadar yaklaşık 9 milyon kadının uygulamayı indirdiğini aktarırken, kolluk güçlerinin çağrılara ortalama 6 dakikada müdahale ettiğini ifade etti. ŞÖNİM’ler, kadın konukevleri, ALO 183 hattı ve ASDEP ziyaretleriyle oluşturulan destek ağı ise Türkiye’nin bu konuda kendi modelini geliştirdiğini gösteriyor. Bu model, hem acil durum yönetimini hem de uzun vadeli destek süreçlerini kapsayan bütüncül bir yapıya dayanıyor. Söylemez’e göre bu sistem, her geçen yıl genişleyen hizmet kanallarıyla birlikte daha erişilebilir hâle geliyor.

2026–2030 Ulusal Eylem Planı: Yeni Dönemin Başlıkları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugün açıklanacak olan 5. Ulusal Eylem Planı’nın, mücadeleye yeni bir boyut kazandıracağını belirten Söylemez, planın merkezinde dijital şiddetle mücadele, risk analizleri, erken uyarı sistemleri ve izlenebilir politikaların bulunduğunu söyledi. Bu başlıklar, özellikle dijital çağda görünürlüğü artan yeni şiddet türlerine karşı daha kapsamlı çözüm yolları sunmayı amaçlıyor. Eylem planının, mevcut mekanizmaların güçlendirilmesinin yanı sıra, teknolojik ilerlemelere uyumlu bir yaklaşım getirmesi bekleniyor. Söylemez, bu yeni dönemin hedefinin hem önleyici hem de daha hızlı müdahaleyi mümkün kılan bir yapıyı kurumsallaştırmak olduğunu vurguladı.

Kadınların Güçlenmesi Şiddetle Mücadelenin Temeli

Söylemez’in üzerinde durduğu bir diğer konu da kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımının artmasıydı. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranının %36,6’ya yükselmesi, üst ve orta düzey kadın yönetici oranının %20’nin üzerine çıkması, parlamentoda kadın temsilinin artması ve kadın girişimci oranının %18’e ulaşması, ona göre bu mücadelenin en güçlü ayağını oluşturuyor. Söylemez, bu kazanımların sadece ekonomik göstergeler olmadığını; aynı zamanda kadınların toplumda daha görünür ve daha güçlü bir konum elde ettiğinin işareti olduğunu söyledi. Kadınların güçlenmesinin, şiddetle mücadelenin de en etkili yolu olduğuna vurgu yaptı.

Küresel Çapta Şiddete Tepki ve Toplumsal Çağrı

Açıklamasında dünyanın birçok bölgesinde kadınlara yönelik şiddetin arttığını söyleyen Söylemez, özellikle Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna gibi çatışma bölgelerinde kadınların hedef alınmasını sert bir dille eleştirdi. Bu acı tabloya karşı Türkiye’nin her zaman kadınların yanında olduğunu ifade eden Söylemez, “Bu mücadele bir zihniyet mücadelesidir” diyerek erkeklere de çağrıda bulundu. Evde, sokakta, iş yerinde ya da sosyal medyada kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı durmanın toplumsal sorumluluk olduğunu hatırlattı.